Hastalarımız implant tedavisinden sonra bize sorulan soru nedir? ” İmplantımın ömrü nedir? İmplantımın durumu nedir? Biyolojik ya da teknik bir komplikasyon var mı?” Ve bu sorulara cevap olarak genellikle olumlu şeyler duymak isterler.
İmplantın başarısı %97’dir. İmplantlar %97 başarılıdır, o zaman hastalarımız neyi merak ederler; “Ya ben %3’e girersem”.
Hastalarımıza takılan implant kaybı ve periimplantitis tehlikesi nedir? Üstelik hastalarımızın dişlerinin kayıp nedeni dişeti problemi nedeniyle, dişeti çekilmesi ve hatta kemik kaybıysa implant tedavilerinde implantın başarısı implantın başarısıdır ama hastalarımız kişidir, bireydir. Kişi implantı ile yemek yer, konuşur, ısırma hareketi yapar yani bir çeşit implant kullanıcısıdır. Bu neden ile implant kullanıcısı yani hastalarımızın implantı kullanırken özenleri, bakımı ve kontrollerine gidip girmemeleri çok önemlidir.
2012 yılında, 2765 implant takılmış kişide bizzat araştırma yapılmış İsviçre’de yapılan araştırmada Dr JAN DERKS, 900 hastayı bizzat görerek muayenelerini yapmış. Burada yapılan araştırmada estetik ve kullanım konusunda erkek hastalar kadınlara oran ile daha memnunlarmış. Yaşlı hastalarda gençlere oran ile memnuniyetlerini anlatmışlar.
Bu hastalara 6 yıllık kullanım esnasında implantları ile ilgili komplikasyon yaşayıp yaşamadıkları sorulmuş ⅓ ‘ü ufak tefek komplikasyonlardan bahsetmiş.
Dr. Jan Derks’in yaptığı araştırmada denekler bütün ülkeyi temsil eder tarzda kişilerden oluşuyor.
İmplant kayıplarında bir gün geçirildiğinde implant kayıpları 2 kategoride değerlendiriliyor.
- Erken dönem
- Geç dönem kayıpları
İmplant kayıplarının nedenlerini araştırılırken fark ediyorlar ki kayıp nedeninde bazı etkenler var bu etkenlerde genel anlamda;
- Sigara kullanımı
- Diyabet (şeker hastalığı)
- Sistemik durum, hastalarımızın genel sağlıkları
- Kullandıkları ilaçlar
- İmplantın genel özellikleri
- Uzunluğu
- Yüzey yapısı
- Markası
Erken Dönem İmplant Kaybı
İmplantın takılmasının hemen akabinde implantın kaybı, 2015 de yapılan araştırmada hastalarımızın bize geldiklerinde dişeti iltihapları varsa bu hastalarda 3 katı fazla implant kaybı söz konusu, yine implantın uzunluğu, markası, yüzey yapısı bu duruma etkendir.
İmplant uygulama hataları susuz çalışılmaz, hastada kanlanma olmaması, implant ameliyatı sonrası ilaç kullanımına dikkat edilmemesi, hatalı buz uygulaması gibi ameliyat sonrası dikkat edilecek kurallara uyulmaması erken dönem kayıplarının hep nedenidir.
Bütün bu nedenler gözleme dayalı veriler. Kısa bir implantın erken dönemde kaybı daha uzun implant kullanıldığında iyi sonuç getireceği anlamına gelmez. Bir klinisyen daha ince implant tercih etmesinin nedenini bilemeyiz. Bu nedenle erken dönem implant kaybı gözleme ve deneyime bağlı gelişiyor.
GEÇ DÖNEM İMPLANT KAYBININ en genel nedeni periimplantitistir. Yani kemik ile kaynaşmış bir implantın zaman içinde kaybının nedeni periimplantitistir.
Periimplantitis Nasıl Anlaşılır?
İmplant tedavilerinin sonrasında hastalarımızı 6 ayda bir kontrol etmeliyiz. Bu kontroller de neye bakıyoruz. Dişetin de kanama var mı bu önemli bir bulgudur. Radyografik olarak da implant etrafında kemiğin devamlılığını görmeliyiz. Herhangi bir kemik erimesi var mı mutlaka kontrol etmeliyiz, bunun için dökümantasyona ihtiyacımız var. Her kontrolde bu dökümantasyonlar alınıp yıllar içinde kontrolleri yapılmalıdır. Eğer hastalarımızda kanama problemi ona periimplantitis var mı kontrol edilmeli teşhis konulmuş bir periimplantitis mutlaka tedavi edilmelidir.
Periimplantitis Nedeni Nedir?
Hastalarımızın plak yapıları buna neden oluyor. Periimplantitis vakalarına bakacak olursak geçmişlerinde mutlaka periodontitis (dişeti problemi) mutlaka vardır.
Eğer hastalarımızda plak birikimi var ve daha henüz kemik kaybı yoksa periimplantitis oluşmadan plak temizlendiğinde 3 haftada dişeti kanaması tamamen normale döner.
Dişlerine bakmayan bireylerde periimplantitis oluşumu 3,4 katı fazla olacaktır.
Bruksizim olan bireylerde implant kayıpları gelişmektedir. Hatta implantlarda çatlak kırıklar oluşmaktadır. Ama en genel geç dönem kaybının nedeni periimplantitistir.
Genel sağlığı bozuk kişilerde periimplantitis riski daha fazladır. Alt çenede periimplantitis olma olasılığı üst çeneye%20 fazla olduğu görülmüştür.
Periimplantitisin gelişmesinde ABUTMENT yani üst yapının seçimi de önemli uzmanlar çok önemli olduğunu söylemektedir. Bu neden ile 2 grup hastadan hasta da araştırma yapmışlar.
80 mucositli hastanın 5 yıllık takibi yapılmış. Bir grup hastada 39 kişi var diğerinde 41 hasta 39 kişinin bulunduğu hasta grubu düzenli bakımlarını ve kontrollerini yaptırıyorlar ve bu grupta sadece 7 kişide periimplantitis görülüyor. 41 hastanın olduğu gruptaki düzenli kontrol yaptırmıyor 8 periodontitis gelişiyor.
İmplant Uygularken Periimplantitis Oluşmaması için Önlem Alınabilir mi?
İmplant takılacak alanın yani mukozanın kalınlığı çok önemlidir, yani hastamızın baştan yerince kalın dişeti olmalı eğer baştan dişetinde yeterince kalınlık yoksa bu kalınlık oluşturulmalıdır. Dişeti dokusunun kalın olması periimplantitisi engellediği ispat edilmiştir.
Periimplantitis Tedavisinde Problemin Oluşum Hızı Önemlidir
Periimplantitis probleminde problemin kök nedenine inmek gerekiyor. Problem nasıl oluşmuş ve nedeni nedir?
Problem oluştuğu anda müdahale edilip edilmemesi de önemli çünkü problem oluştuğunda yani dişetinde kanama gibi semptomlar ortaya çıktığında %80 vakada 0,1 , 0,2 mm’lik bir erime söz konusu oluyor. Kemikte meydana gelen bu kayıp erken tanı ve tedavi için çok önemli. Bazen böyle bir durumda basitçe plak oluşumunun ortadan kaldırılmasına yardımcı çünkü 0,1 mm’lik bir kemik kaybı o kadar önemli değil. Bu nedenle sorununu ortaya çıkması ve onun çözümlenmesi için geçen zaman önemlidir.
Problemin tespitinden sonra problemin miktarına göre ya bölge açılarak ya da açılmadan tedavisi yapılmalıdır. Bu neden ile implant tedavilerinden sonra rutin kontroller oldukça önemlidir. Bu kontrollerin diş hekimi tarafından ayda bir yapılması implant tedavilerinin ömrünü uzatır ve olabilecek “GEÇ DÖNEM KAYIPLARININ ” önüne geçer.