Antakya doğumlu. Samsun On Dokuz Mayıs Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinden mezun. 6 Şubat depremlerinden önce Antakya’da kendi kliniğinde çalışan Gül, depremlerden sonra Ankara’da meslek yaşamını sürdüren başarılı bir klinisyen.
Kendinizi tanıtır mısınız?
Merhabalar ben Uzman Diş Hekimi İlkay Gül. 1988 yılında Antakya’da doğdum ve lise hayatımın sonuna kadar orada yaşadım. 2006 yılında Selim Nevzat Şahin Anadolu Lisesinden mezun olarak Samsun On Dokuz Mayıs Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesini kazandım. 2012 yılında buradan diş hekimi unvanını alarak mezun oldum. 2016 yılında Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Anabilim Dalı’nda başladığım uzmanlık eğitimimi 2019 yılında tamamlayarak protetik diş tedavisi uzmanı olarak meslek hayatıma devam ettim.
2022 yılında Antakya’da ortaklarımla beraber açtığımız kliniğimizde klinisyen olarak çalışmalarıma devam ederken, 6 Şubat’ta şehrimizin yok olması sebebiyle Ankara’ya gelerek Dental Estetik Center ailesinin bir parçası oldum.
Depremlerden biraz bahsedip Ankara’ya gelme sürecinizi anlatabilir misiniz?
O gece orada yaşayan herkes için kâbus gibi bir geceydi. Bir daha yakmayacağımızı bilmeden Işıklarımızı kapatıp uyumaya geçtikten birkaç saat sonra şiddetli ve bitmeyen bir sarsıntıyla uyandık. Eşim neredeyse 8 aylık hamileydi, o yüzden deprem boyunca tek temennim ona ve çocuğumuza bir şey olmadan evden çıkabilmekti. Nihayet deprem durduğunda ağır hasarlı evimizden koşarak çıktık. Dışarı çıktığımızda durum felaketti, arabamızın üzerine düşen moloz parçaları sebebiyle tavan ezilmiş, arka cam kırılmıştı. Neyse ki arabamızın ön kısmında sorun yoktu arabaya binip direkt annemlerin yanına gitmeye çalıştık. Oraya vardığımızda binanın yarısının çökmüş olduğunu gördük. Apartmanda enkaz altında canlı kalanları, etraftan yardıma gelenlerin sayesinde çıkartabildik. Çok şükür ki annemle kardeşim en üst katta oldukları için kurtulanlar arasındalardı. Diğer kardeşim, eşi ve henüz bir yaşına basmamış yeğenimin yanına ulaşabildiğimizde onların da binasının ağır hasarlı olduğunu ve tüm duvarlarının yıkıldığını, çok şükür ki onların da yan daireden canlı olarak çıkabildiğini gördük. Eşim 8 aylık hamileydi, annemin ayağında ne kadar ciddi olduğunu bilmediğim bir ezilme vardı. Etrafımızda gördüğümüz hastaneler yıkılmıştı. Bu yüzden kendi araçlarımızla önce Adana’ya oradan da birkaç gün sonra Ankara’ya geldik.
Eşimin iki kardeşinin burada olması ve deprem açısından nispeten güvenli olması sebebiyle Ankara bizim için sığınacak en güvenli liman oldu.
Dijital dönüşüm ve yapay zekâ Ile ilgili düşünceleriniz ve çalışmalarınız nelerdir?
Teknolojinin doludizgin, yokuş aşağı bir hızla ilerlediği bir zamanda yaşıyoruz. Artık cebimizdeki telefonu konuşmak için çıkartıp sonrasında yerine koyuncaya kadar geçen zamanda bile telefonla ilgili yeni bir güncelleme geliyor. Dijital süreç bu hızla ilerlerken diş hekimliği bu gelişimlere çok hızlı adapte olup bünyesine çok kısa sürede katabilen bir tedavi protokolüne sahip oldu. Bu gelişmeler Işığında görüntüleme yöntemlerinden üretim tekniklerine kadar pek çok yenilik ortaya çıktı. Örneğin “dental volumetrik” tomografiler sayesinde hastalarımızın sadece çene bölgesinden elde edilen detaylı görüntülerle hastaların tüm cerrahi uygulamaları ve implant planlamaları hassas bir şekilde yapılırken, hastanın medikal tomografilere göre maruz kaldığı radyasyon miktarı kullanılan cihazlara bağlı olarak 6 ila 10 kata kadar azalmıştır. Bu görüntüleme ile hazırladığımız cerrahi plakların hayatımıza girmesiyle uygun vakalarda hastalarımızda tamamen dikişsiz bir şekilde implant operasyonları yaparak çok kısa bir süre içinde kliniğimizden uğurlayabiliyoruz. Genelde halk arasında “diş kaplaması” diye bilinen porselen veya zirkonyum kron protezlerinde tedavi protokolü dişin küçültülmesi, geleneksel yöntemlerle ölçü alınması, bu ölçülerin teknisyen laboratuvarlarına gönderilip orada üretilmesi gibi uzun ve detaylı üretim sürecine sahipti. Dijital dönüşüm ile bu süreç tedavi protokolünden çıkartılıp, ağız içinde dijital tarayıcılarla saniyeler içinde ölçü alınıp aynı gün kliniklerde üretime geçilerek ve hastalarımızın saatler içinde gerçek dişlerine kavuşarak kliniklerimizden ayrılması ile sonuçlandı. Bu sayede hem biz hem de hastalarımız zaman anlamında ciddi bir avantaj kazandık. Ayrıca ölçü ve üretim aşamalarına yapay zekânın dâhil edilmesi ile zaman kazancının yanında ara aşamalarda ortaya çıkabilecek pek çok problemi elimine etmiş olduk.
Saglık turizminde yapay zekâ ve dijital diş hekimliğindeki gelişmeler Ülkemizin önünü nasıl açacak?
Sağlık turizminde başarı; yapılan tedavinin kalitesi ve bu tedavinin mümkün olan en kısa sürede tamamlanmasıyla direkt ilişkilendirilebilir. Tabii ki bunların sağlana- bilmesindeki en önemli faktör, tanı ve tedaviyi planlayacak hekimlerin bilgi deneyim ve tecrübeleri ile doğru planlamayı çıkartıp ona göre bir yol haritası çizebilme yetenekleridir. Yapılacak tedavilerin uzun soluklu ve başarılı olabilmesi, yapılacak planlamaların her birey için tüm faktörlerin detaylıca değerlen- dirilmesi ve kişilere özel uygulanması ile mümkün olur. Diş hekimliğindeki dijital dönüşüm, getirdiği yeniliklerle hekimler olarak bizler için bu süreçte hastalarımızın var olan durumlarındaki faktörlerin gözden kaçmasını engellediği gibi, hastalarımızın da tedaviyle ilgili doğru ve detaylı bilgilenmesini sağlamaktadır. Bu hem tedavi kalitemizi artıran hem de tedavilerimiz için gereken zamanı azaltan yollar oluşmasını sağladı. Ayrıca yapay zekâ kullanılarak yapılan planlamalar sayesinde daha önce uygulayamadığımız tedavilerin de önü açılmış oldu. Örneğin çapraşıklık gibi ortodontik problemlerimiz geçmişte sadece tellerle ve aylık hekim ziyaretleriyle tedavi edilebilmekteydi. Güncel sistemde yapay zekâ kullanılarak planlanan tedaviler sayesinde hastalarımız şeffaf plaklarla bu tedaviye daha estetik bir şekilde kavuşabiliyor. Üstelik bu tedavi planında tedavi süresi sonunda sonucun ne olacağı, hastaya dijital olarak gösterilebiliyor. Uygun vakalarda hastaya kullanacağı plaklardan birkaçı teslim edilerek hekim ziyaret sayıları azaltılarak yurt dışında olan hastalarımızın uzun soluklu tedavilerini başarıyla tamamlayabiliyoruz. İşte bu ve buna benzer pek çok tedaviyi başarıyla uygulayıp, yurt dışında tanıtımlarının doğru bir biçimde yapılması, ülkemize gelen yabancı hasta sayısını artırarak hem ülke ekonomimize hem de uluslararası prestijimize oldukça katkıda bulunacaktır.
Bir günde diş konsepti tedavi nedir?
Temelde bir günde diş konsepti, hastalarımızın aynı gün içinde dişleriyle kliniğimizden ayrılması prosedürüdür. Bu konsept içinde hastalarımızın var olan tek dişinin kaplanmasından tamamen diş- siz hastalarımızın bir günde tüm dişlerinin konması kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Ağız içi tarayıcıları ve milleme cihazlarını bünyemize katıp kendi laboratuvarımızda üretim yaparak sabah gelen hastamızın dijital ölçüleri alıyor, öğleden sonra gerçek kap- lamalarını hastamıza teslim ederek kliniğimizden uğurlayabiliyoruz. Tam dişsizlik durumlarında tomografi ve 3D yazıcıları kullanarak hazırlayacağımız plaklar ile gerçekleştirdiğimiz implant operasyonu, bize tam dişsizlikte bile 1 gün de tüm dişleri yerine koyma imkânı sağlamaktadır. Dijital diş hekimliği, tedavinin ara aşamalarını ortadan kaldırarak tedavi süresinin kısalmasına olanak sağlayarak hastaların da hekimlerin de kendilerine daha çok zaman ayırmalarına imkân tanıyor. Bu, özellikle sağlık turizmini hedefleyen klinikler için oldukça önem taşıyor.
Sağlık turizmi ve hızlanan dünyada bir günde diş konseptinin önemi nedir?
Dünya gerçekten çok hızlandı. İnsanlar sabah kahvaltısını bir ülkede yapıp öğlen yemeğini başka bir ülkede yiyerek akşam başka bir ülkede uykuya dalabiliyor. Eskiden günler sürecek bu süreç için artık sadece saatlere ihtiyacımız var. Günümüzde dünyanın her yerinden insanların, istedikleri tedaviyi yaptırabilmek için yolculuk yapıp değişik ülkelere gitmesi oldukça sıradan hâle geldi. Artık insanlar sadece tedavilerini tamamlamak istemiyorlar. Bununla beraber gittikleri yerleri gezmeyi, görmeyi, tanımayı da istiyor. Bir günde diş konsepti, hastalarımızın diş kliniklerinde geçirdikleri zamanı oldukça azaltarak gezmelerine daha çok zaman bırakıyor. Bu sayede sağlık turizmi diye adlandırdığımız bu sürecin turizm kısmına daha çok zaman ayırarak ülkemiz- de daha keyifli zaman geçirmelerine olanak sağlıyor.
Diş hekimi olmak isteyen gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?
Her alanda olduğu gibi diş hekimliğinde de güncel ve yeniyi takip edebilmek hayati önem taşıyor. Sınavlara hazırlanıp diş hekimliği hedefleyen genç arkadaşlarıma tavsiyem, tercihlerinden önce birkaç diş kliniğini gözlemleyip kararlarını ona göre vermeleri ve bu yola ilk adım attıkları andan itibaren sadece kendilerine verilenle yetinmeyip bu alanda hep dünyada değişen tüm yenilikleri takipte kalmaya çabalamalarıdır. Bilgiye ulaşmanın çok kolay olduğu bu cağda, bilgi kirliliğinden uzak kalıp doğru bilgiye ulaşmak için bilimsel metotları kullanmaya özen göstermenin ne kadar önemli olduğunu unutmamalarıdır.