Koruyucu Hekimlik

Sağlığını kaybetmiş dişlerin tedavi edilmesinin yanı sıra dişlerde oluşması muhtemel problemlerin meydana gelmesini engellemektir.  Koruyucu hekimlik, diş hekimliğinin temelini oluşturur demek mümkündür.

Dişler çocuğun ağzında ilk belirmeye başladığı günden itibaren hekim ile anne-babanın iş birliği halinde olması gerekmektedir.

• 6 aylık periyodik diş hekimi kontrolleri ile ağız ve dişlerin büyüme ve gelişimi değerlendirilmelidir. Erken tespit edilen gelişimsel ve iskeletsel anomaliler, parmak emme, ağız solunumu, tırnak yeme, hatalı yutkunma gibi alışkanlıkların tespiti ve tedavisi ileride karşılaşılacak daha büyük sorunların önüne geçilmesini sağlar.
• Doğru beslenme ve diyet alışkanlıklarının kazandırılması önemlidir. Güçlü ve çürüklere karşı dayanıklı dişler için, kalsiyum, fosfor ve doğru seviyelerde florür içeren, dengeli bir diyetle beslenme gerekir. Karbonhidrat açısından zengin yiyeceklerin çürük riskini arttırdığı bilinmekte ancak bu besinlerin doğru zamanda ve doğru miktarda tüketimi ile olumsuz etkilerinden kaçınılabilir. Örneğin bu yiyeceklerin ana öğünlerde tercih edilmesi ara öğünlerde peynir fındık badem gibi ağız PH’ını yüksek tutan yiyeceklerin tercih edilmesi daha doğru olacaktır. Özellikle dişlerin üzerine yapışan ve gıdaların tüketilmesinin ardından etkin bir ağız bakımı daha da önem kazanmaktadır
• Çocuklara düzenli diş fırçalama ve diş ipi kullanımı alışkanlığının erken yaşta edindirilmesi hayat boyu iyi bir ağız bakımı disiplini edinilmesini sağlar. Erken yaşlarda aile yardımı ile fırçalama yapılmalıdır. Devamında ise motivasyon ve takip gereklidir. Çürük ve diş eti problemlerinin önlenmesinde iyi bir ağız bakımı esastır.
• Flor preperatları uygulanması

Koruyucu diğer iki tedavi yöntemi de süt dişlerinin çürüğe direncini artırmak için uygulanan, “topikal flor” uygulamalarıdır. Çeşitli yüzeysel flor uygulamaları ile % 40-60 arasında koruyucu etki elde edilmektedir. Özellikle kanser, diyabet ve ağız kuruluğu yaşanan hastalıklarda, yetersiz hijyene sahip bireylerde ve çocuklarda bu uygulama çok önem kazanmıştır.

• Fissür örtücü uygulamaları

Yapılan araştırmalar diş çürüklerinin %90’ının büyük azı dişlerinin çiğneme yüzeylerinde bulunan küçük, derin ve dar girintilerden (Fissürler) başladığını belirtmektedir.  6 yaş civarında çıkan ilk daimi dişlere uygulanan sealantlar, diş hekimi tarafından dişin girintili-çıkıntılı alanlarına sürülen ve bir bariyer oluşturarak çürümeyi önleyen, yapılması son derece kolay ve hiç acı hissedilmeyen bir uygulamadır.

Bruksizm olgularında hazırlanan gece plakları mevcut dişlerin sağlığının korunmasında ciddi önem taşır.

Sporcular için hazırlanan koruyucu plaklar sayesinde ise dişlerin travma halinde göreceği hasarın büyük ölçüde önüne geçilmiş olur.

Kişiye özel koruyucu uygulamalar planlanırken çürük risk düzeyi, ailesel diş eti problemi yatkınlığı, sistemik hastalıklar, kişinin para fonksiyonel alışkanlıkları, beslenme şekli, hatta yaşam tarzı bile ciddi önem taşır. Tüm bunlar göz önünde bulundurulmalıdır. 6 ayda bir olmak üzere ya da sıklığı hekim tarafından belirlenen rutin diş hekimi kontrolü aksatılmamalıdır.