Page contents

Dijital Diş Hekimliği

ŞEFFAF PLAK

Uzun zamandır kullanılan diş tellerine ikinci bir seçenek olarak uygulanmaya başlanan şeffaf plak tedavisini telsiz ortodonti olarak da adlandırabiliriz. Bu yöntem ile rahatsız eden diş teli kullanımına gerek olmadan kişiye özel şeffaf plaklarla dişler hizalanmaktadır.

En önemli özelliği neredeyse tamamen görünmez olmasıdır. Fark edilmesi zordur.

ŞEFFAF PLAKLAR GÜNDE KAÇ SAAT TAKILMALIDIR?

Şeffaf plakları günde ortalama 20 saat takmanız gerekir. Sadece yemek yerken ve önemli bir durumda en fazla 1-2 saat  çıkarabilirsiniz.

Dişlerin hareket edilmesi istenen pozisyona göre seri şeklinde plaklar üretilir. Her bir plak 0.05 mm’lik hareket yaratır. Plaklar 10 gün boyunca takılır ve sonrasında diğer plağa geçilir.

En büyük avantajlarından bir tanesi dişlerin geleceği son pozisyonun baştan öngörülebilir olmasıdır.  3 boyutlu olarak ağız içi taramalar yapılır ve detaylı fotoğraflar alınır. Bu datalar toplandıktan sonra analiz merkezine gönderilir. Üç boyutlu modelleme yöntemi ile bilgisayar ortamında sanal modeller oluşturulmaktadır. Bilgisayar ortamında oluşturulan bu modeller üzerinde dişlere istenilen hareketler verilir.  Bilgisayar üzerinde bir simülasyon hazırlanır. Tedavi planına göre dişlerin hizalanmış hali bilgisayar üzerinde belirlenir.

Doğru kullanıldığı zaman tedavi bitiş sürecini net olarak bilmek mümkün olmakla beraber hangi ayda nasıl göründüğünü 3 boyutlu olarak görmek mümkündür.

Dişlerin çapraşıklıklarına ve istenilen diş hareket miktarına göre tedavi süresi ve kullanılacak plak sayısı değişmektedir.

Şeffaf plaklar ile tedavi geleneksel braketleme yöntemlerine göre daha konforludur, ağız içinde herhangi bir tel veya metal parçası olmadığı için batma ve yara oluşumu olmaz, tedavi geleneksel tel tedavisine göre daha ağrısızdır.

Doktor Sandra Tai yazdığı ‘ŞEFFAF PLAKLAR TEKNİĞİ’ kitabında; ‘şeffaf plaklar ortodontinin geleceğidir’ demiştir. Hızla değişen gelişmeler nedeniyle dijital ortodonti alanında şeffaf ortodonti gerçekten geleceğin ortodontisi gözüyle görülmektedir.
Burada hastalarımızın da kafasına takılan: “Bu şeffaf plaklar dişlerin hareketini nasıl sağlıyorlar” konusudur.

Klasik ortodonti de yani braketlerin dişlere yapıştırılıp onlara çekme hareketi yapması mantık olarak hastalarımızca kolay anlaşılmaktadır. Şeffaf ortodontide de mantık benzerdir. Gerek dişlerin üzerine yapıştırılan butonların dişlere yaptığı itme hareketi gerekse plakların uyguladığı basıncın oluşturduğu itme kuvveti ile dişler bir yerden bir yere hareket eder.
Şeffaf plakların dişin tamamını sarmasıyla dişlere bir şekilde bağlanır bir diş ne kadar fazla plak malzemesi ile sarılırsa bağlanma o kadar iyi olur. Bu nedenle mümkün olduğu kadar yemek yemenin dışındaki tüm zamanlarda plağın düzenli takılması bu itme hareketinin istenilen şekilde olmasını sağlayacaktır.

Şeffaf plak tedavilerinde dişi takılacak butonun yerinin önceden belirlenip tedavinin farklı aşamalarında bu buton yerleri değiştirilebilir bu bağlamda şeffaf plaklar son derece iyi bir itme hareketi sağlarlar aynı şekilde dişi itme hareketi için kullanılan butonlar zaman zaman hareketsiz hale getirilebilirler.

Bu bağlamda şeffaf plaklar dişlerin çene kemiğinden bir miktar çıkartılması çene kemiğini bir miktar gömülmesi işlemleri olan (ekstrüzyon, intrüzyon) tedavilerde grup halinde hareket ettirme kabiliyetine sahiptir.

Tel yani braket ile yapılan ortodontide bir dişe bir hareket verirken destek alınan diğer dişlerde bir hareket söz konusudur. Yani bir diş gömülürken diğer dişler uzayabilir. Şeffaf ortodontide ise dişler grup halinde hareket ettirilebilir.

Dişlerin birbiriyle olan uyumsuzluklarını gidermek için dişlerin mine yapısında bir miktar törpüleme işlemi yaparak özellikle orta attın oturması sağlanabilir.
IPR denilen yöntem ile dişlerin minelerindeki düzensizlik de düzeltilerek dişler konum olarak istenilen pozisyonuna getirilir.

Diş boyutlarının uyumsuzluğu daha şeffaf ortodonti tedavisinde planlamanın bir parçası olarak önden düzeltilerek tedavi esnasında boyut düzensizliği de giderilir.
Şeffaf plak tekniği proaktif disiplini bir yaklaşım gerektirir. Bu yaklaşım hekimin yaklaşımı ile başlar hastanın kullanım esnasındaki uyumu ve disiplini ile devam eder.

Şeffaf plaklarla yapılan ortodontik tedavilerin başarısında uygun vaka seçimi en önemli faktörlerden biridir. Ortodontik tedavinin amacı hastalarımızın ağzındaki diş dizimi bozukluklarının yanı sıra çeneler arası ilişkinin bozukluğunu da ele alır.

Birçok zaman fark edilmesine rağmen dişler geçici organlar değildir; ömür boyu ağızda kalması gereken organlardır. Bu nedenle dişlerin ömür boyu ağızda kalması için mutlaka diziminin düzgün olması ve dişlerin birbiri ile kontaklarının yani okluzal temaslarının düzgün olması gerekir. Bu ne demektir? Çiğneme esnasında dişler birbirine düzenli temas etmelidir.

Dişteki çapraşıklık kategorize edilir ise; -HAFİF-ORTA-ŞİDDETLİ şeklinde üç kategoride değerlendirilir.

Günümüzde gelişen yazılımlar ile ortodontik tedavi şeffaf ortodonti ile genel diş hekiminin yapacağı hale geldiyse de hekimin deneyimi ve tecrübesi de vaka seçiminde oldukça önemlidir.
Şiddetli vakalarda diş çekimi gibi bazı varyasyonlar, hatta braketli uygulamalarda olduğu gibi mini vida ve lastik uygulamaları gerekmektedir.
Vakanın zorluğunu değerlendirilirken ana problemlerin listesini de çeşitli boyutlarda formülize etmek gerekmektedir.

  • DİŞLERİN MEVCUT KONUMUNDA DÜZENSİZLİK
  • DİŞLERİN DÜZGÜN OLUP ÇENELERİN BİRBİRİ İLE UYUMSUZLUĞU YANİ ÇENENİN AÇIK YADA ÇOK KAPALI OLMA DURUMU (Derin kapanış ve Ön açık kapanış)
  • DİŞLERİN VE ÇENELERİN BİRBİRİ İLE UYUMSUZLUĞU

Burada vaka seçiminde bir diğer kriter,

  • Büyüme ve gelişim tamamlanmış
  • Büyüme ve gelişim henüz tamamlanmamış MALOKLÜZYON’dur.

Dişlerin birbiri ile kapanışlarında bozukluk olan vakalarda bozukluğun miktarı oldukça önemlidir; çok deneyimli bir diş hekimi karmaşık ve şiddetli olan maloklüzyon tedavilerinde şeffaf ortodonti plaklarını bir aşama olarak da kullanabilir.

Vaka seçimimiz de hasta hekim ilişkisi de oldukça önemlidir, çünkü bazen bu tedaviler hizalama dediğimiz yani hastalarımızın dişlerini bir sonraki protetik aşamaya taşımak amaçlı da yapılabilir. Yani kesimsiz bir porselen lamina çalışacak isek bu porselen lamina uygulamasının öncesinde dişlerin aralarını açmak ya da dişlerin arasındaki mevcut olan aralığı simetrik hale getirmek amaçlı da şeffaf ortodonti uygulaması yapılır. Ya da çok güzel bir porselen lamine uygulamasının altında çapraşık ön dişleri görmek istemediğimiz de bu çapraşıklığı düzeltmek amaçlı da şeffaf ortodonti yapılabilir. Bütün bunlar da hastalarımıza tedavi bitimini simülasyon ile gösterebilme şansı veren dijital ortodonti sayesinde bizi tedavi sonrası sürprizlerden korur.

Tabii ki şeffaf ortodontide vaka seçimimizde hastamızın ağız bakımını iyi bir şekilde yapacağına da ikna olmalıyız. Bu çok önemlidir, çünkü şeffaf ortodonti de vaka seçiminde ağzına iyi bakacağına ve düzenli olarak plaklarını kullanacağına ikna olduğumuz hastalarımıza uygulama yapmalıyız.
Tüm tedaviler ekip işidir ve hastalarımızda ekibimizin en kıymetli parçalarından biridir.

RANDEVU TALEP FORMU